Karşılaşma Cesareti

yazar:

kategori:

Anne babalarımızın karşılaşmasıyla başlayan hikayelerimiz… Bizi oluşturan iki hücrenin karşılaşması ve bir araya gelmesiyle. Bir temas, bir edim ve bir yaratma süreci.

Hayat birtakım karşılaşmalar yumağı. O kişiyle, o kitapla, o filmle ve belki bir şehirle karşılaşma ve bu şekilde yaratma süreci. Bu karşılaşmalara ne kadar izin verdiğimiz de kendimizi ne kadar dönüştürebildiğimizin temel belirleyicisi.

Kabul ettiğimiz ve alan açtığımız sürece karşılaşmaların o dönüştürücü, geliştirici biraz sancılı, acılı ama sonu hep iyileştirici gücüyle de karşılaşabiliriz. Karşılaşmaların içinde birbiriyle iç içe geçmiş karşılaşmalar… Hem yeni bir seçim, hem bir vazgeçiş… Toplamaların ve çıkarmaların temas ettiği yer…

Bir şeyin bitmesi bile aslında bizi o şeyin son bulmasıyla karşılaştırır. Geçmişi anca şimdi ile karşılaşmasında kurgularız. Böylece karşılaşma zinciri hep sürer. Hayatı bu karşılaşmalar ve teğetler üzerinden işleriz ve işte karşılaşmalara izin verdiğimiz sürece demleniriz. Çayın su ile karşılaşması gibi.

Karşılaşma aslında nesneyle temas etme, herhangi bir öteki ile temas etme süreci. Temas, ilişki kurabilmenin en temel yolu. Karşılaşma yoksa temas yok, temas yoksa ilişki yok.

Yara almamak adına karşılaşmalara alan açmayan insan, karşılaşmaların besleyici etkisinden de mahrum kalır yani ötekiyle temas kurma şansını da kaybeder. İşte o zaman yara alır. O zaman yara, beslenme ve iyileşme şansını kaybeder.

Karşılaşmalara izin verebilmek anda kalabilme becerisinde saklıdır. Anda kalabilmek aslında, bir şekilde bağlantıda kalabilmektir. Farkına varabilmek; duygunun, temasın, kişinin… Farkındalıkla bir şeylere cesaret eder, yön verir ve karşılaşırız. Aslında farkındalıkla o temasa izin verir ve oraya doğru yöneliriz.

İşte terapi odası da böyledir. Farkındalıkların mesai yaptığı yer, terapi odasıdır. Danışanın danışmanla karşılaşması. İki varoluşun birbirine teması ve yaratıcı süreci. Bu karşılaşma şimdi ve burada olur. Anda kalarak, şu anda olana kuş bakışı bir gözle bakabilmek, değişimi mümkün kılar.

Değişim bir süreci ifade eder. Değişim, farklı farklı karşılaşmaların süreç içerisinde bir araya gelmesidir. Karşılaşmalara ne kadar çok izin verirsek, değişim için zemini o kadar hazır hale getirebiliriz.

Peki ne kadar yer veriyorsunuz hayatınızda bu karşılaşmalara? İçsel kaynaklarınızı ne kadar bu karşılaşmalarla besliyorsunuz? Beslenmeyen bir sistem yok olmaya da mahkumdur çünkü.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir