Kategori: Varsayılan
-
Günümüz Salgını Toksik Pozitiflikten; Trajik İyimserliğe
Bir konuda çok üzgünsünüz ve bunu bir yakınınızla paylaşıyorsunuz, arkadaşınız: “Olaya iyi tarafından bak, daha kötüsü olabilirdi, hayatta neler var….” ile başlayan bir cümleler dizisi sıralıyor. Bu yaklaşımın psikoloji literatüründeki karşılığı toksik pozitiflik; yani ne olursa olsun ne yaşanırsa yaşansın kendimizi ve çevremizi olumluya yönlendirelim sürekli iyi hissedelim hali. İyiliği ve pozitifliği putlaştırıp tüm duyguları…
-
İnsanın Kaderi İnsandır
İlişki ve iletişim, insan olmanın parçası olan ihtiyaçlardır. İnsan davranışının temelinde temas ve ilişki ihtiyacı bulunmaktadır. Her birey yaşam boyu bir diğeriyle ilişki içinde olmaya ve ilişkisel ihtiyaçlarının karşılanmasına gereksinim duyar. Doğduğumuz an itibariyle bir ötekinin, bir ebeveynin varlığıyla var olur; ilk olarak başkasının gözünden kendimizi görürüz. Yani ilişki ile var oluruz; başkası ile insan…
-
Ruhsal Açlık: Duygusal Yeme
Besin, en temel yaşam kaynağı. Anne karnında belirdiğimiz andan itibaren hayata tutunmamızı sağlayan, büyüten, genişleten, bağ kurduran en temel kaynak. Dünyaya geldiğimizde ilk ilişki kurduğumuz kişi en temelde, anne. Bu ilişkiyi de öncelikle beslenme yoluyla kurmaktayız. Annemizin memesine yapışıp beslenmek ve karnımızı doyurmak, dünyada yaptığımız ve öğrendiğimiz ilk şey. Besine bebek olarak tek başına ulaşamadığımızdan…
-
Eylemsizlik Manifestosu: Depresyon
Depresyon, her yerde. Farklı farklı insan hikayelerinden kaynaklanan bir dizi semptom. Depresyon, bir kapana kısılma, ayakların zincirle bağlanması. Buradan bakıldığında bir eylemsizlik durumu. Eylemsizlik ya da kısır bir eylem hali. Belki de dünyaya karşı eylemsiz bir manifesto? Ya da kendine karşı mı? Depresyonun temelinde anlamsız bir varoluş yatar.Anlamsızlık hissi ve yabancılaşma, depresyonun en babasemptomlarıdır. Dünyada…
-
Hayat Pusulaları: Bağlanma Stilleri
İnsanlar kişiler arası ilişkilerinde kendi benliğini yaratır ve kendine, dünyaya ve diğerlerine karşı atıflarda bulunur der, Sullivan. Kişiler arası ilişkilerde bireylerin benliğini yaratmadaki en önemli ilişki, bakım veren-çocuk ilişkisidir. Ebeveyn-bebek ilişkisi yaşam boyu kurulan ilişkilerin kökünü oluşturmaktadır. Ebeveynlerimizin davranışlarına karşılık olarak, hayatta kalabilmek adına birtakım reçeteler yaratırız. Yaşam boyu karşılaşılan tüm ilişkilerde bu ilişkide öğrenilen…
-
An Meselesi
İki harf… Bu iki harf arasına ne çok hikaye sığıyor… Her şey an meselesi. Her hikaye anda saklı ve anda var olabiliyor ancak. İnsan anda oldukça, var oluyor. Anda kaldıkça, insan oluyor. Anda var olabildikçe, ilişki kurabiliyor. İki harften oluşan bu kelime aynı kendi gibi çok küçük bir zaman dilimini kapsıyor. Bu yüzden zaman parantezini…
-
Bir Varmış, Bir Yokmuş: İnsanın Aradalık Hali ve Anlam Arayışı Üzerine
Modern psikolojinin doğuşuyla insanı salt biyolojik yönlü varlığa indirgeyen psikoloji yıkılmış ve yerine insanı biyo-psiko-sosyal ve hatta zamanla insanın manevi boyutlarını da ele alan bütüncül bakış açısı inşa edilmiştir. Bu noktadan bakıldığında insan, biyolojik bir varlık olduğu kadar manevi bir varlıktır. Maneviyat, insanın anlam arayışının uzantısıdır; bireylere güç ve huzur veren içsel inanç sistemidir. Her…
-
Her Kopuş Bir Varoluştur
İnsan denen varlığın hem en temel acısı, hem de en temel gerçeği ayrılık.. Ayrılık ezelden beri tanıdık, nefes alışlarımız kadar eski.. İnsanlığın hem ilk hem son imtihanı.. Hikayelerimize daha bağlanamadan deneyimlediğimiz kopuş.. Neydi bu ayrılık? Hem bir varoluşa hem bir yok oluşa neden olan ayrılık? Gönülden bağlandığımız bir kişinin, bir nesnenin, bir değerin ya da…
-
Ve Sen Aslında
Hepimizin hayatta kalabilmek için istediği şey baş edebilmekti, yaşantımızla.Sen hayatla baş edebilmek adına onlarca onlarca şey yaptın doğduğundan beri… Dans ettin mesela, hareket ettikçe üzerinde acı birikmez sandın. Hareket ettin, ettikçe silkelenirsin kendine gelirsin sandın. Tango yaptın, birisiyle aynı frekansta buluşmayı, ritim tutturmayı istedin. Aslında neyde ritim tutturmak istedin? Maçlara gittin. Holigan oldun. Aşırı fanatizm…
-
Değiş(e)memek
Günümüzde iyi hissetme saplantısı, geçmişteki acıları yok sayma ve kederi buyur etmeme eğilimi, asla dayanamam dayatması arasında sıkışıp kalmış insanlar olduk. İyi hissetmeyi, tam ve eksiksiz olma haline kurgulamış, kovaladıkça kaçan ateş böceği misali asla elde edemeyeceğimiz bir ütopya haline getirmişizdir. Hiçbirimizin hep daha iyisine koşullanmış bir iyiden yani memnun olmanın mümkün olmadığı bir iyiden;…